ALAN ADI KORSANLIĞI NEDİR?

Alan adları genellikle “ilk gelen alır” kuralına göre tescil edilmektedir. Bu durumda, markayı içerir alan adı veya benzeri, marka sahibi tarafından henüz tescil edilmemişken, hak sahibi olmayan kişilerce kendi adlarına tescil edilebilmekte ve marka sahibine fahiş tutarlar ile satılarak haksız kazanç elde edilmektedir. Hatta, dünyada ve ülkemizde alan adlarını sahiplerine satmak üzerine kurulu, alan adları ticareti ile uğraşan şirketler dahi bulunmaktadır. Günümüzde, bu korsanlar markalara hesap açmak, profil düzenlemek suretiyle sosyal medyada da sıklıkla görülmektedir.  Bu hallerde; marka sahiplerinin kazanç kaybı, itibar zedelenmesi gibi pek çok zarara uğrayacağı aşikardır.

ALAN ADLARINA İLİŞKİN UYUŞMAZLIKLARDA HANGİ YOLA BAŞVURULMALIDIR?

Her durumda olduğu gibi bu halde de öncelikle tarafların anlaşması yoluna başvurulabilir. Bunun dışında, bu gibi uyuşmazlıklarda marka hakkına tecavüz, haksız rekabet, ticaret ünvanı ve adına ilişkin hükümlerden yararlanılarak dava açılabilmektedir.  Ancak ülkemizde dava yoluyla uyuşmazlıkların çözülmesi zaman aldığından alternatif uyuşmazlık çözüm yolları öngörülmüştür. Alan adları ile ilgili uyuşmazlıklar küresel olabildiği için, ICANN (İnternet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumu) tarafından çözüm yolu olarak sunulan tahkim benzeri çözüm mekanizmasına başvurulabilmektedir. Ancak Türkiye, kendi ülke kodlu alan adlarına ilişkin uyuşmazlıklarda yani “.tr “ülke kodlu alan adlarında yukarıda bahsi geçen çözüm yolunu kabul etmemiş, buna benzer nitelikteki bir çözüm yolu olan Uyuşmazlık Çözüm Tebliğine göre uyuşmazlık çözüm mekanizmasını kabul etmiştir. Genel üst seviye alan adlarında (“.com”) küresel nitelikteki tahkim yoluna (UDRP) başvuru imkanı bulunmaktadır. 

Ancak önemle belirtilmelidir ki, uyuşmazlık çözüm mekanizmasında uyuşmazlık çözüm süresi ortalama 45 gün- 2 ay gibi oldukça kısa bir süre olsa da bu yolda sadece alan adının devri veya iptali gibi kararlar verilmektedir. Dava yolunda ise bu kararlara ek olarak, ihtiyati tedbir, tazminat, mahkeme kararlarının ilgili internet sitesinde yayınlanması gibi kararlara hükmedilebilmektedir.

Ayrıca, alternatif çözüm yollarına başvurmak için kötü niyetin varlığını ispat yükümlülüğü bulunmaktadır. Hakkaniyet gereği markayı ilk kullanan ilk tescil ettirene göre korunur. Ancak kullananın iyi niyetli olması gerekir.  Tescil ettirenin ise alan adı üzerinde herhangi bir hakkı veya haklı kullanımı olmaksızın kötü niyetli olarak alan adını kendi adına tescil ettirmiş olması ve marka sahibini zarara uğratarak kazanç elde etmiş olması koşulu aranmaktadır.  

 

Kaynakça:

KAHRAMAN. Z., İnternet Alan Adı Uyuşmazlıkları ve Çözüm Yolları: Karşılaştırmalı Bir Analiz, Seçkin Yayınevi, Ankara 2017